Istinye semti denilince cogumuzun aklina, kis gunesi esliginde aile-araba-saadet uclusunun bogaz kiyilarinda yaptigi geziler ve pazar curcunasi kapsaminda trafigine mutlaka yakalanilan lagim kokulu yenikoy-emirgan arasindaki koy gelir. Konum olarak soz konusu kokuya 'tepeden bakan' Istinye Park aslina bakarsaniz Maslak civarinda. Zaten ilk duymaya basladim ben insanlardan burayi ve bi turlu kafamda canlandiramadim. Yahu nerede yapmislar bu anlata anlata bitirilemeyen (iyi ya da kotu o ayri konu) alisveris merkezini Istinye'de sorusu inanin geceler boyu icimi kemirdi (Yalaaan!). Sonunda, gecen cumartesi sorunun cevabini aldim; moda ikonografisini hevesle takip eden hanimlarin arabalarini valelere teslim ettigi acik hava alani bir yanda, Besiktas Balik Pazari'nin Truman Show film setini andiran basarili simulasyonu ote yanda, iki yapiyi birbirine baglayan ustu Berlin Bahnhoflarina benzer sekilde camla ortunmus kapali alan ortada; Istinye Park'i soyle bir tavaf ettim ailemle birlikte.
Megersem 12 senemi harcadigim lisemin hemen arka tarafindaymis da haberim yokmus Istinye Park. F.M.V Ozel Ayazaga Isik Lisesi'nin guzide ogrencilerine cuma bayrak toreninden kacip siginma mekani olarak ideal yer valla. Yurume mesafesi sayilabilir, food court kismi gayet cesitli. Oh! Sinemasi da cabasi. Tamam vazgecilmez degil ama en azindan degisiklik. Bizim zamanimizda millet Maslak Migros'un Burger King'inde otururdu, sonra gecen sene baktim Boyner'de Starbucks acilmis, oraya gidiyordur 'Isikli Gencler' diyordum. Iyice cesni olmus son yapilanmalar, iyi de olmus.
8 yillik egitim kurbani genclerimizi bir yana birakalim, mekana odaklanalim kisaca. Oldum olasi alisveris merkezlerine gitmeyi, orada bir-iki saat gecirip, insan gozlemleyerek toplumun nabzini elimden geldigince yoklamayi, kisa gunun kari birkac kitap-cd almayi pek severim. Piyasa, ortam insani, kiz kesme gibi tabirleri kullanmamayi tercih ettim dikkatinizi cekerim. Istinye Park da gayet betimlemeye calistigim aylak yasam tarzina ev sahipligi yapabilecek bir yer. En azindan bir alternatif, Levent'in otesinde oturanlar icin ise buyuk ihtimal ilk tercih. If! AFM Bagimsiz Filmler Festivali'nin bu sene Beyoglu, Caddebostan'a ek olarak Istinye Park sinemasini da programa dahil etmesi bunun en acik ornegi.
Valla sayfalarca anlatirim ama ne gerek var. Gidin gorun, gorduyseniz yazdiklarim dogrultusunda bir daha gorun. Istinye Pazari denilen yerde, Malatya Pazari onunde papaya, ananas, zencefil vb. bilimum egzotik meyveyi kuru kuru tattiran kirik Turkce'li Japon kizla muabbet edin (bizimkiler kizin Turk oldugunu, benim hayaller aleminde yasadigimi iddia ediyor, olsun), Kabalci'yi soyle bir gezin Besiktas Carsisi=Kabalci Kitabevi ezberini bozun, dev ekranda donen CNBC-E videolarini izleyin arkada calan canli gitaristin Shape of My Heart'ina yaklasan sevgililer gunu hatrina icinizden eslik edin (Victoria'nin Meleklerine selamlar), ne biliyim paraniz bolsa ala franga bir yerde (boyle dedigime bakmayin bu tarz cok yer var Istinye Park'ta, gerek kapali alanda gerek acik hava Milano moda haftasi catwalk alaninda) oglen yemegi yiyin. Pek de baska numarasi yok oyle diger alisveris merkezlerinde olmayan sanirim. Rainforest Cafe diye bir aktraktif bir yer var, Amerika'dan ithal (Chicago'da bir alisveris merkezinde gormustum daha once bir subesini yanlis hatirlamiyorsam) boyle iceriden yagmur sesleri gelen, balta girmemis ormanda cocugunuzla bir cumartesi gecirin mesajli ama ne kadar ilgici cekici, tartisirim.
Orada burada (hakli olarak aslinda) surekli bahsi gecen Hint Kast sistemiyle paralel zihniyetle duzenlenmis ic mimari ve de katlar arasinda dukkanlarin niteliksel dagilimiyla vatandasin gelir katsayisi arasindaki istege bagli egilime (elective affinity) daha fazla egilmenin luzumu yok diye dusunuyorum. Konuya mikroekonomik bir yaklasimdir, dogrudur. Bir de onun makro versiyonu var. Istanbul'u Dubai tarzi bir ticari merkez yapma niyetindeki mevcut yonetimler ve de onlari yonlendiren ana akim, Istinye Park'i gorunce daha da algilanir hale geliyor. Kim gelecek buraya peki diger alisveris merkezlerini birakip diye soruyorum. Olur mu, etrafta tonla rezidans yapiliyor, e onlara oturanlar nereden alisveris yapacak, soluk Eti Gida tabelali bakkaldan, cirkin Tuborg birasi satan tekel bayiiden degil tabii ki, cevabini aliyorum. Ve nedense uc ay once Dubaideki insanlara sordugum sorular ile Istanbul'da birlikte yasadigim insanlara sordugumun sorularin birbirine giderek benzemeye basladigi dikkatimi cekiyor. Colun ortasina dikilen onca bina ve alisveris merkezinin, sehirde hicbir uretim yokken, nasil surekli kendini yineleyerekten buyumeye devam ettigi sorusu ('col' kelimesi yerine 'maslak' koyun, 'mecidiyekoy' koyun, 'istanbul' koyun). Evet evet baska bir yazinin konusu bu.